Günümüzde sıkça duyduğumuz marka kavramı, bir kuruluşu diğer kuruluşlardan farklı kılan özelliklerin tamamıdır. Bir marka isim, logo, slogan, tasarım, renk, hizmet, ürün gibi pek çok unsurdan oluşur. Markalaşma kavramı ise araştırma, geliştirme ve farklı özellikleri hayata geçirme sürecidir. Bu sayede müşteriler bir markayı belirli bir ürün, hizmet, görsel veya renk ile özdeşleştirebilir.

Dünyadaki yaşamın ilk anlarından beri varolan ticaret ortamı, sanayi devrimi ile birlikte ivme kazanmıştır. Böylece ivme kazanan ticaret ve üretim sektörü beraberinde rekabet ortamını da getirmiştir. Sanayinin gelişmesi üretimin artması pazarı genişletmiş ve üreticiler de pazar alanında markalaşma yarışına girmişlerdir. Bu yarış sonucunda üreticiler ise soyut bir kavram olan markalarının somut bir hale dönüştürülmesi için destek arayışında bulunmuşlardır. Böylece bu arayış “tabelacı” kavramını ortaya çıkarmıştır. İlk tabela, afiş ve el ilanları fırça, boya darbeleriyle hazırlanarak müşteriler ile buluşturulmuştur. İlk tabela ve reklam çalışmaları bu şekilde devam ettirilirken, sürekli olarak gelişen teknoloji her alanda yenilikler oluşturmaya devam etmiştir. Markaların isim, logo, slogan, renk unsurlarının hazırlandığı tasarım süreci de tasarım, grafik tasarım, görsel iletişim tasarımı olarak gelişim göstermiştir. Yenilenen tasarım becerileri ve gelişen teknoloji tabelacılık anlayışını, açık hava reklam anlayışına dönüşmüştür.

Teknoloji, reklam sektörünün en önemli unsuru olan malzeme çeşitliliğini ve üretim şeklini de etkilemiştir. Malzeme yelpazesinde kullanılan kağıtlar vinil, folyo, oneway vision, kumaş gibi çeşitlilikler göstermiştir. Gelişen baskı teknolojisi uçsuz bucaksız renk seçeneği sunarken, cnc router ve lazer kesim makineleri tüm hayalleri gerçeğe dönüştürebilecek yeniliğe sahip olmuştur. İstenilen her rengin kullanılmasını sağlayan led ışıklar ve yıllar boyu kullanılabilecek, dayanıklı imalat ürünleri ile Açık havada markalaşmak artık bir endüstriyel reklamcılık anlayışı haline gelmiştir.